Soru: “Lâ İlâhe İllâllah” diyen fakat tâğutları reddetmeyen bir kimsenin hükmü nedir?
Cevâb: Hamd ve hüküm, Allâh Subhânehu ve Teâlâ’ya mahsustur.
Öncelikle tağut kavramından neyin kastedildiği önemlidir. Bundan kastedilen Allâh’ın dışında kendisine tapınılan beşeri sistemler, şeyhler ve türbeler ise -ki böyle olmalıdır- bu kimsenin durumu yabancı bir dil konuşup da ne söylediğini bilmeyen kimsenin durumu gibidir. Söylediği şeye itibar edilmez. İddia ettiği şey kabul edilmez. Çünkü ilim olmadıkça, yani “Lâ İlâhe İllâllah” kelime-i tevhîdi ile neyin reddedildiği ve neyin kabul edildiği bilinmedikçe bu söz söyleyene fayda vermez. Allâh Tebâreke ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:
“Ancak bilerek hakka şahitlik edenler bunun dışındadır.” (Zuhruf: 43/86)
Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem ise şöyle buyurmuştur:
“Her kim Lâ İlâhe İllallâh’ın mânâsını bilerek ölürse Cennete girer.” [(SAHİH HADİS): Müslim (43); Ahmed (464)…]
Binaenaleyh “Lâ İlâhe İllâllah” kelime-i tevhîdini söyleyip de Allâh’ın kendisi dışında tapınılan şeylerin reddedileceğini bilmeyen ve bunları reddetmeyen kimse İslâm’a girmiş değildir.
Başarı, el-Hamîd ve el-Hakîm olan Allâh’tandır.
O, her şeyin en iyisini bilendir.
Abdullah Saîd el-Müderris.
1435h./2013m.